3.08.2020

Yoga ve Kanser - 2


Yoga ve Kanser hakkında yazmaya devam, söz verdiğim gibi. En baştan başlayalım o zaman. Okumadıysanız önce ilk yazıya bakabilirsiniz.

Bugün Kanser ve teşhis almak üstüne odaklanacağım, sonraki yazıda ise ameliyat, tedavi süreci ve tedavi sonrası yogadan nasıl destek alabiliriz onu yazacağım. Zamanında yazdığım yazıya sadece ufak eklemeler yaptım, çünkü dediğim gibi her şey daha tazeyken olan hisleri de kaybetmek istemiyorum.

Kanser nedir?

Kanser deyince aklına neler geliyor? Ben teşhisimi aldığımda benim için kanser eşittir hasta insan, ölüm tehditi, sağlıksız olandı. Sanırım pek çoğumuzun ilk aklına gelenler bunlar, bu zamana kadar etrafımızda duyduklarımız, istatistikler, hepsini düşününce haklılık payı var belki de.

Herkes aynı şansta değil bu hastalıkla yolu kesiştiğinde, kimi başında yakalıyor, kimi sonunda. Kimi memesini kaybediyor, kimi işini, eşini...

Ekonomik durumumuz, hastalığı öğrendiğimizdeki yaşımız, hayatımızın hangi döneminde olduğumuz, hepsi çok farklı. Her birinizin içinden geçeni, esas endişe noktasını bilemem ama teşhis almanın ne demek olduğunu biliyorum, oradan yardımcı olmaya çalışacağım.

Kolay değil ve belki kanseri kontrol etmek elimizde bile değil ama ona nasıl tepki verdiğimiz, nasıl hissettiğimiz elimizde. Okuduğum her yazıda şundan bahsediyor. Yoga belki kanserinizi mucizevi bir şekilde yok edemez ama sizi 'iyileştirebilir'. Ne güzel bir anlatım.

Kanser bir hücrenin mutasyona uğraması ile başlıyor. Her hücrenin kendi içinde bir durma mekanizması var, kanser hücresinde ise bu mekanizma yok. Hepimizde kanser hücreleri var ve pek çoğu vücut tarafından fark edilip, yok edilebiliyor. Ama belki genetik, belki çevresel, belki de bilinmeyen sebeplerden bazen vücut tarafından fark edilmiyor ve gelişiyor, yayılıyor.

Tüm doktorlarımdan duyduğum ve okuduklarımın da teyit ettiği ortak nokta, her kanserin bizim gibi biricik olduğu. Genel adları, ortak özellikleri var elbet ama gelişen her kanser, gelişimi, yayılması, yok olması, her şeyiyle biricik, o kişiye ait. Tıpkı biz gibi.
Bu noktada kendinize biricikliğinizi hatırlatıp, genellemelere sokmadan, kendinizi istatistiksel bir data olarak algılamadan hayatına devam etmeyi araştırmalı...

Teşhis almak

Ben de olduğu gibi pek çok kişide teşhis almak. şok, depresyon, isyan etme, kendine acıma vb. travmalara sebep oluyor. Nefesini kesiyor.

Sempatik sinir sistemini uyaran pek çok etken kanser teşhisi ile ortaya çıkıyor ve endişe, stres, baş ağrısı, depresyon gibi sonuçlarla karşılaşıyoruz. Sempatik sinir sistemini rahatlatmak için ise meditasyon ve restoratif pozlar ön plana çıkıyor. Yavaş ve derin nefes almak, nefese odaklanmak, kasları rahatlatmak...

Nefesimizden uzaklaştığımız her anda şu andan uzaklaşıyoruz. Neden ben, ben ne yaptım bunu hakedecekler ile geçmişte; bana ne olacak, ölecek miyim endişeleri ile gelecekte kalıyoruz. Olmadığımız tek yer şu an. Hakikatten, şu anımızdan kaçıyoruz teşhis ile yaşadığımız travma ile.
Bu noktada nefesine dönmeyi araştırmak, meditasyon yapmak, farkındalıkla yaşama devam etmek bizi ana getirebilir ve soluk almamızı sağlayabilir.
Her gün kısa da olsa meditasyon köşene oturmak, belki yürürken nefesini izleyerek meditasyon yapmak. Geçmiş ve gelecekle ilgili endişelerini hafifletmek için, kendine şu anda olduğunu hatırlatmak ve bunun için nefesin yardımcı olmasına izin vermek inanın yardımcı oluyor.

Kendini etiketlememek... 'Hasta', 'Kanser', 'Normal Olmayan' gibi kalıpları sorgulamak, 'Normal nedir?' diye sormak belki de... Kendi renklerine bakmak, hayatın boyunca yüklendiğin etiketlerin hepsini sorgulamak. 'Sen kimsin?' buna odaklanmak...

Lütfen bu yazdıklarım sevgi böceği gibi gezin, mantralar eşliğinde anda kalın gibi algılanmasın, işin özü dönüp kendine bakmak. O günlere dönüp baktığımda, kendime neler derdim diye düşününce şunlar geliyor aklıma.

Örnek Çalışma

Aşağıdaki çalışmayı çok sık yapıyordum ve bana iyi geliyordu.

Bir matın, halının üzerinde yere sırtüstü uzan, ayak tabanların yere gelsin. Bir elin kalbine, diğer elin karnına yerleşsin.
Önce kendine bak, nefesini itip çekme, bugün her nasılsa devam etsin ve hislerine odaklan.

Aşağıdaki soruları sormaya başla kendine;
(Cevapları örnek olması adına koydum, senin için değişecektir)

Şu an nasıl hissediyorum?
Vücudum tarafından ihanete uğramış hissediyorum, bunun dev bir haksızlık olduğunu düşünüyorum, bunu haketmediğimi düşünüyorum.
Bedenim nasıl hissediyor?
Kaskatı, midemde kramplar var, başım ağrıyor.
Hangi duygudayım?
Öfke, korku, endişe

Bu noktada şu an bu pozda rahatsam, kalmaya devam ediyorum ve 5-15 dakika kadar nefesimle kalıyorum burada. Kendimi her düşüncelere kapılmış hissettiğimde nefesime geri dönüyorum. (Meditasyon pratiğin hiç yoksa telefonuna bir uygulama yükleyebilir ve yardım alabilirsin, benim önerim meditasyon app)

Bazen bulunduğun poz rahat gelmeyebilir, o zaman burayı biraz daha konforlu ve gevşeyebileceğin bir yer yapabilir misin, ona bak. Sırtına iki üç yastık yerleştirip yükseltmek, dizlerin altına bir başka minder almak çok iyi gelebilir.
İyice yerleştikten sonra nefesinle kalmaya başla.
Dilersen bir zaman belirle ve hafif bir tonla çalacak alarm kur ve hedeflediğin süre bittiğinde tekrar sor kendine.

Şu anda nasıl hissediyorum?
Hala gerginim ama her nefes biraz rahatlatıyor.
Bedenim nasıl hissediyor?
Bedenim ağırlığını mata bırakıyor, biraz gevşiyor, karnımdaki katılık sanki hafifledi.
Hangi duygudayım?
Endişe hala var ama sakinim biraz daha

Not: Bu çalışmayı bir süre yaptıktan sonra yolum 'İyi Hissetmek' kitabı ile kesişti, bence beden ve nefesle bu ufak pratiği yapmanın yanında, kitaptaki diğer çalışmaları da yaparsanız inanılmaz tamamlayıcı olduğunu fark edeceksiniz. Kitap bir psikoloji kitabı ve bilişsel terapi egzersizlerini çok yalın bir dille anlatıyor.

Bir sonraki yazıda kemoterapi ve tedavi sonrası pratik olarak neler yapabileceğimizi yazacağım.
Yolun bu hastalıktan geçiyor ve bu yazıyı okuyorsan tüm güzel dileklerim seninle. Teşhis anının ve sonrasının şokunu hala hatırlıyorum, umarım bu yazıda yazanlara bir şans verirsin.

Sevgiler,

Instagram: @denizazizyoga

Bunlar da ilginizi çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...